Gelişen yeni teknolojilere bağlı olarak, endüstriyel faaliyetlerde ve üretimde hızlı ve yoğun bir makine kullanımı artıyor. Elbette çalışanlarla bu makine türleri arasında tam bir uyum yakalandığını söylemek mümkün olmuyor. Çalışan ile makine arasındaki uyumu bozabilecek noktalar olarak; çalışanların fiziki özellikleri, iş konusundaki eğitim yetersizlikleri ve psikolojik durumları gösterilebilir. Kullanılan makine özelliğine bağlı olarak oluşan titreşim de makine – insan arasındaki uyumu bozar. Endüstri sektörünün hemen hemen tüm çalışmalarında, titreşim oluşturan makine ve teçhizat kullanılmakta olduğunu görebilirsiniz. El – kol ile bu titreşime maruz kalan çalışanın, ciddi sağlık sorunları da yaşaması muhtemeldir. Bu nedenle de çalışma ortamı ve kullanılacak olan makineler için el – kol titreşim ölçümleri yapılması, bir anlamda iş ve işçi sağlığı açısından yasal zorunluluktur. Yasalarca el - kol titreşimi için; sekiz saat bir çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri (5 m/s2) ve sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri (2,5 m/s2) belirlenmiştir. Bu sınır değerlerinin aşılması, çalışan için risk oluşturacağı gibi işveren için de yükümlülük altına girmesi demektir. Uzman kuruluşlar tarafından yapılması gereken el – kol titreşim ölçümleri, bir kişinin günlük maruz kaldığı ölçümü temsil eder. Eğer bir çalışan uzun süreli olarak el-kol titreşimine maruz kalırsa, hem kendi sağlığı hem de yapmış olduğu işin güvenliği riske girecektir. İşin verimi ve kalitesi düşecektir. İnsan titreşimi olarak ifade edilmekte olan şey, titreşen yüzeylerle direk olarak temasın gerçekleştiği el – kol ile kişi tarafından hissedilen titreşim olarak tanımlanmaktadır. Titreşen bu yüzeyler; bir binanın zemini, bir aracın koltuğu veya güçle çalıştırılan bir aletin tutamak kısmı olabilmektedir. Özellikle el – kol titreşim ölçümlerinde çalışanların el ve kollarına ulaşan titreşimler dikkate alınmaktadır. Maruz kalınan el-kol titreşiminde; avuç ve parmaklar boyunca, el ile kola iletilen titreşim ölçüsü yapılır. Bir titreşime el-kol ile maruz kalan çalışanlarda, el ve kol dokuları zarar görebilir. Bu durum da parmaklarda ters kan dolaşımı ve sinirsel etkiler meydana getirir. El-kol titreşim sendromu olarak da bilinen bir dizi rahatsızlık (beyaz parmak veya Raynaud sendromu, karpal tünel sendromu, tendinit vb.) bu nedenle ortaya çıkabilir. Daha çok maden ocaklarında, ormanlarda, inşaatlarda titreşimli veya elektrikli el aletleri ile çalışırken bu titreşimlere maruz kalmaya rastlanabilir. Oluşan titreşimle birlikte elde hissizlik ve fonksiyon kaybı görülürken kangrene kadar ilerleyenler de olabilmektedir. Titreşimle beraber; uyuşukluk, ağrı, karıncalanma ve his azalması belirti olarak görülebilir. Yapılacak olan uzman kontrollü el-kol titreşim ölçümleri sonucundaki tavsiye niteliğindeki rapora uyulması durumunda, olumsuzlukların önüne geçilebilir. Bu sayede hem işçi sağlığı hem de iş güvenliği noktasında işletme önüne gelen yasal zorunluluk ve yükümlülükler de tamamlanmış olacaktır. Elbette çalışma verimi sağlanıp kaza riskleri azaltılacaktır.
← Hizmetlerimiz