Yaşamımızın her noktasında kimyasal maddeleri kullanmak durumunda kalıyoruz. Elbette bu maddeleri kullanmak, hayatımızın kolaylaşmasına da etki ediyor. Ama birçoğunun da, kullanımına bağlı olarak insan sağlığı üzerinde zararlı etkileri de bulunuyor. Bu maddeler en fazla endüstri alanında kullanılırken, üretim aşamasında çalışan kişilerin kimyasal maddeye maruz kalması muhtemel bir durumdur. Meslek hastalıklarının oluşmasında, kimyasal maddelerin etkisi oldukça fazladır. Kimyasal maddeye maruz kalma sonucunda çalışanlar meslek hastalıkları ya da sağlık açısından başka etkilerle uğraşmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle işçi sağlığı açısından çıkarılan yasalar tarafından da kimyasal madde ile çalışanların, kimyasal maddeye ne oranda maruz kaldığını belirlemek ve bu kimyasal maddelerin çalışan üzerine etkilerini azaltmak zorunluluğu getirmiştir. Uzman kurumlar tarafından kimyasal gaz ve buhar ölçümleri yapılması gerekmektedir. Aslında her kimyasal madde için tehlikeli ifadesini kullanmak doğru olmayabilir. Ancak hem çevre hem de insan sağlığı açısından tehlikeli olan; patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alev alabilir, toksik, çok toksik etkisi olan, zararlı, aşındırıcı, tahriş edici, alerjik, kanserojen birçok kimyasal maddeden söz edilebilir. Üretim noktalarının bazılarında direk bu maddelere maruz kalınırken, bazılarında da kimyasal gaz ve buhar olarak maruz kalınabilir. Çalışanların sağlık ve güvenliği açısından tehlikeli olabilecek bu maddeler için yasal düzenlemelerle belirlenen mesleki maruziyet sınır değerinde tutmak gerekir. Yaşam için gerekli birçok ürünün üretimi esnasında kimyasal maddeler ile işlemler yapılır. Bu sırada da ortam havasına kolayca yayılabilen ve solunum yollarından hemen hiç engellenmeden geçebilen gaz veya buhar yapısındaki kimyasal maddeler ortaya çıkar. Özellikle de bu karışımın depolama, doldurma-boşaltma gibi işlemler sırasında yakma, kızdırma, buharlaştırma gibi aşamalarda ortam havasına karıştığı görülmektedir. Bu tehlikeli duruma birçok örnek gösterilebilir. Bazı tehlikeli durumlar arasında metal işleri yapılan atölyeler, yağ gidermede kullanılan trikloroetilen vb. solventlerin buharları, elektrik ark kaynağında azot oksitleri, ozon gibi gazlar, fırın ve ocaklardan karbon monoksit, karbon dioksit ve kükürt dioksit gibi yanma ürünü gazlar gösterilebilir. İşletmeler bu konuda yeterli düzeyde önlem almazsa bu kimyasal madde ve gazlar ortam havasına yayılır. Bu durum tam anlamı ile bir risktir ve sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Basit boğucu gazlar (karbon dioksit, argon, propan, LPG), kimyasal boğucu gazlar (karbon monoksit), tahriş edici gazlar (ozon, kükürt dioksit, hidrojen klorür) sistemik zehirli gazlar (hidrojen siyanür, benzen, karbon sülfür, trikloroetilen) tehlike ve risk seviyesi yüksek olan kimyasal gazlar arasında gelir. Uzman bir ekiple beraber yapılacak olan kimyasal gaz ve buhar ölçümleri sonunda kimyasal madde ve gazların çıkış noktaları belirlenir. İşyeri ortamında bulunan havadaki miktarları saptanır. Yasal sınırlar üzerinde olan bölgeler tespit edilerek gerekli önleme çalışmaları yapılır. Değerlendirme amacıyla ölçüm verilerinin toplanması, kesinlikle uzman bir ekip tarafından işyeri çalışma alanlarında detektör tüpleri ya da taşınabilir cihazlar ile yapılmalıdır.