Günlük yaşamımızda da farklı ortamlarda karşılaşabileceğimiz toz, bulunulan ortama yayılan katı organik yada inorganik parçacıklar olarak ifade edilebilir. Bu tozlara örnek olarak metal, kömür, tahta, tahıl tozları gösterilebilir. Çalışan kişiler için işyerlerindeki en büyük sorun ise ağız ve burun yoluyla alınan, havada asılı kalan tüm parçacıkların kütlesi olarak gösterilen solunabilir tozlardır. Çoğu işletmede yapılan çalışmaya bağlı olarak yüzeyden kalkan toz, kir ve kimyasallar, havada uzun süre kalabilen küçük katı ya da sıvı parçacıklar oluşmaktadır. Eğer çalışanlar bu yüksek oranda bu parçacıklara maruz kalırsa, tepkimeye girebilen kimyasalların çalışanların akciğerlerinin en derin noktalarına kadar taşınarak ciddi sağlık sorunları oluşturur. Bu nedenle işletmelerin ortam toz ölçümleri yaptırarak, yasal sınırlarda müsaade edilen solunabilir toz sınır değerlerini aşmamaya dikkat etmesi bir zorunluluktur. İşyerlerinin “Tozla Mücadele Yönetmeliği” ne göre toz maruziyetini önlemek ve çalışanların toz ile ilgili tehlikelerden korunması için gerekli tüm koruyucu ve önleyici tedbirleri alma yükümlülüğü vardır. Uzman ve yetkili bir kurumla yapılacak ortam toz ölçümleri sayesinde; ortamda bulunan tozun çeşidi, tozun sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları, maruziyet düzeyi, süresi ve sıklığı tespit edilir. Yönetmelik kapsamında mesleki maruziyet sınır değerleri belirlenmiştir. İşyeri için yapılan ortam toz ölçüm sonuçları, alınması gereken önleyici tedbirleri de belirlenerek hayata geçirilmesinde belirleyici olacaktır. Farklı alanlarda faaliyet gösteriyor olsalar da çoğu işyeri için yapılacak olan ortam toz ölçümleri esnasında; fibrojenik tozlar, toksik (zehirli) tozlar, kanserojen tozlar, radyoaktif tozlar, alerji yapan (alerjen) tozlar, inert yani akciğerlerde birikebilen ama bir hastalık yapmayan tozlar için çalışma yürütülmelidir. Çalışanların tozlu ortamda çalışması, öncelikle görüş alanını azalmakta etkisini gösterecektir. Hele bu ortamlarda toz ve partiküllerin yüksek derecede olması, insan sağlığını için ciddi tehdit oluşturur. Yapılacak olan ölçümlerle çalışanların maruz kaldıkları havadaki solunabilir toz yoğunluğu belirlenir ve miktarı hesaplanır. Ölçümler çalışma ortamında; toz kaynaklarında, toz kaynaklarının etki alanlarında, idari binalarda ve açık-kapalı çalışma alanlarında yapılmalıdır. Tüm toz ölçümlerinin toz iş sağlığı mevzuatına ve toz ölçümü yönetmeliğine uygun olarak uzman bir kurum tarafından yürütülmesi gerekir. Ölçümler sonunda ortaya çıkan rapora bağlı olarak tedbirlere yönelmek şarttır ve çalışan sağlığına en çok zararı veren 0,5-5 mikron arasında tanecik büyüklüğü olan tozların tutulduğu uygun toz maskeleri kullanmaya özen gösterilmelidir. Toz sebebi ile çalışma yaşamında akciğer hastalıklarının arttığı uzun yıllardan bu yana biliniyordu. İş ve işçi sağlığı açısından yapılan yasal düzenlemeler sonunda önlemlerin alınmasına başlanmıştır. Son yıllarda madencilikte, tünel açmada ve açık ocaklarda toz kontrol ve toz bastırma yöntemleri uygulanması zorunlu hale gelmiştir. Ama unutulmamalıdır ki tozun, insan sağlığına verdiği zararların yanında başka genel zararları da olur. Çalışma ortamında toz bulutlarının oluşması görüş mesafesi azaltır. Çalışmaların yürütüldüğü mekanik aletlere ve hassas elektronik sistemlere zarar verebilir. Kaza riskini artırır ve çalışmalarda zaman kayıplarına neden olabilir. İşletmelerin fazladan tamir ve bakım masrafları ödemesine neden olabilir.
← Hizmetlerimiz